Büyüleyici Şatolarıyla Romanya ve Cadılar Bayramı Partisi

Vampirler, cadılar, büyülü şatolar, vahşi yaşam hayatının barındığı bir doğa ve gerçek dünyanın dışında kalan çılgınca tüm fikirler! İşte rotamız Romanya!

Bugüne kadar pek çok ürpertici ve ilgi çekici efsanelere konu olmuş Romanya’da gerçek hayata mola verirken, şatolarında kendinizi adeta vampirlerle beraber gibi hissedeceksiniz! Doğru zaman planlaması sayesinde cadılar bayramı partisine de katılarak hayatınızın en gerçek üstü eğlencesinin keyfini çıkarmadan dönmemeniz de tabii ki tavsiyelerimiz arasında!

Romanya, birkaç sene öncesine kadar çok da popüler bir tatil rotası değildi. Avrupa denildiği zaman akla ilk gelen ülkelerden biri olmadığını da kabul etmeliyiz.  Kıyıda köşede kalmış ve pek de ziyaretçi almayan Romanya, artan kur ve yurt dışı tatilinin her geçen gün daha da pahalı hale gelmesi gibi nedenlere bağlı olarak gezginlerin yönelmesine sebep oldu. Diğer Avrupa ülkelerine kıyasla çok daha ekonomik bir tatil sunan Romanya, tarih kokan sokakları ile mutlaka görülmeye değer bir ülke.

Gezginlerin son senelerde dikkatini çekmeye başlayan Romanya, tarihi güzellikleri ve eşsiz doğasıyla gideni adeta büyülüyor! Hatta pek çok gezgin bu muhteşem ülkeye gittiklerinde beklediklerinden çok daha şaşırtıcı deneyimler yaşadıklarını itiraf ediyor.

Romanya Seyahati Nereden Başlamalı?

Romanya, tarihi ve doğal güzelliklerin çok ve dağınık olduğu bir destinasyon. Bu nedenle de her şeyi aynı anda görmek için en uygun başlangıç noktasını seçmek çok zor. Eğer bir tur şirketi ile bölgeye gitmiyorsanız en mantıklı seçenek seyahatinizi başkent Bükreş’ten başlatmak olabilir. Bükreş, diğer şehirlere göre çok daha az ilgi çekici bir başlangıç noktası gibi gözükse de buradan ülkenin her yerine ulaşımın kolay olması başlangıç için en ideal seçenek olmasını sağlıyor.

Bükreş sahip olduğu zarif mimarisi sayesinde pek çok kişi tarafından “küçük Paris” olarak adlandırılır. Ziyaret edilebilecek çok sayıda tarihi güzelliğe de ev sahipliği yapar.  Özellikle 16. Yüzyıldan bugünlere kadar sağlam bir şekilde kalmış Bizans yapıları, tarihe tanıklık etmenin en keyifli yollarından biri. Bükreş’te görmek isteyebileceğiniz en popüler yerleri ise şu şekilde sıralayabiliriz:

• 000 metrekarenin üzerine kurulmuş ve 3000 odaya sahip Parlamento Sarayı’nı ziyaret edin
• George Enescu Flermoni Orkestrası’na ev sahipliği yapan Romanya Athenaumu’nu ziyaret edin!
• Stavropoleos Kilisesi’ni ziyaret edin!
• Bir zamanlar Eflak prenslerinin görkemleri ikametgâhı olan Curtea Veche i ziyaret edin
• Nicolae Ceausescu’nun Romanya’daki son iktidar dakikalarına sahne olan Devrim Meydanı’nı ziyaret edin
• Romanya’daki geleneksel yaşam tarzını betimleyen ve benzersiz bir açık hava müzesi olan Dimitrie Gusti Ulusal Köy Müzesi’ni ziyaret edin

Gerçekliğin Dışında Bir Yer: Transilvanya

Pek çok gezginin Romanya’ya Transilvanya’yı görmek için gittiğini kabul etmek gerekir. Seyahatinize Bükreş’te başladıysanız Braşov’a varmak 4 saatinizi alıyor. Ancak otobüsten indiğinizde buna kesinlikle değdiğini göreceksiniz çünkü Dracula efsanesinin doğum yeri olan Transilvanya, sizi birbirinden görkemli şatoları ile karşılayacak!

Kont Dracula ya da Kazıklı Voyvoda’nın gündüzleri bir prens geceleri ise bir vampir olduğuna inanılıyordu. Bugün hala pek çok kişi bölgenin vampirler tarafından yönetildiğine ve ürkütücü bir gizemin bu bölgeyi hiç terk etmediğine inanır. Bran Şatosu etrafında uçuşan yarasalar ise bu efsanenin hala devam etmesine sebep oluyor.

Bran Şatosu aynı zamanda dünya üzerinde cadılar bayramının kutlanabileceği en iyi yer. Gerçeği duymak isterseniz Dracula’nın var olduğuna ve Bran Şatosu’nda yaşadığına dair hiçbir kanıt yok.  Burada biraz hayal gücünüzü kullanmanız ve adı Dracula ile özdeşleşmiş Bran Şatosu’nda cadılar bayramının tadını çıkarmanız gerekiyor. Baştan aşağı bu özel gün için dekore edilen şato size bir hayli yardımcı oluyor! Cadılar bayramı partisi fiyatına kısa bir Bran Şatosu turunun da dâhil olduğunu da belirtmeliyiz.

Cadılar bayramı partisi gece başlayacağı için gündüz bölgeyi gezmeye ayıracağınız çok zamanınız olacak. Tüm güzelliği ile keşfedilmeyi bekleyen bu bölgede bugün hala kendini korumayı başarabilmiş orta çağ kasabalarında yürüyüş yapmak sizi adeta geçmişe ışınlayacak! Transilvanya’yı gezmek için bir araç kiralamak çok mantıklı bir seçenek. (Elbette ki iyi bir şoför olduğunuza inanıyorsanız).  Aksi takdirde Transilvanya’nın engebeli yollarında araç kullanmak zor olabilir.

Brasov’un Arnavut kaldırımları ve el yapımı kıyafet, takı, hediyeliklerin satıldığı sevimli yerleri de gezinizi daha keyifli hale getirecek detaylar. Bu keşif içinizi ısıtırken her yerde bulabileceğiniz seyyar dondurmacılardan dondurma alarak biraz içinizi serinletebilirseniz. Brasov’da yer alan kara kilise de mimarisiyle sizi adeta büyüleyecek. Brasov’da zamanınız kısıtlıysa çok zamanınızı almayacak bir önerimiz daha var: İplik Sokağı! Adından da anlaşılacağı üzere oldukça dar olan bu sokak adeta başka bir dünyaya açılan kapı gibi!