Münih Gezi Rehberi Münih Nerede Kalınır? Nereler Gezilir?

Münih Almanya’nın en büyük üçüncü şehri konumundadır. Ishar Nehri’nin kıyısında yer almaktadır. Bavyera eyaletinin yıllardan beri başkentliğini üstlenmektedir.

İklim olarak bulunduğu konum yani Güneyin sıcaklığından ziyade yakınında bulunan Alp Dağlarının soğuk esintisini almıştır. Yazları sıcaklık 20 ibreyi çok nadir gösteriyor. Hangi ayda gideceğinize bağlı olarak çeşitli etkinliklere katılabilirsiniz ki bunlardan en meşhur olanı Ekim ayında düzenlenen Oktoberfest’tir.

Münih Havalimanına vardığınız zaman gezinize de başladınız demektir. 1-15 dakika da bir geçen güzel bir tren yolculuğu ile kalacağınız otele yol alabilirsiniz. Tren ücretleri yaklaşık 11 Euro civarı. Kent içinde ulaşımınızı sağlamak için tramvay, metro, otobüs gibi ulaşım araçları bulunuyor ve hepsine tek bir kart satın alarak binebiliyorsunuz. Ayrıca ulaşım araçlarına binebileceğiniz duraklarda şehirde gezeceğiniz yerleri daha kolay bulabileceğiniz haritalar bulunuyor. Bunlardan temin etmeniz gezinizi daha da kolaylaştıracaktır.

Konaklama imkanlarından bahsedecek olursak Şehrin merkezinde Altstadt adı verilen manası eski şehir anlamına gelen kısımda konaklama imkanınız vardır. Çok güzel mimari yapısı ile size güzel bir seyir zevki sunacaktır. Yine bu bölge ile metro istasyonu arasında birçok otel mevcut. Bütçenize ve gezeceğiniz yerlere yakın konumda olan otelleri tercih edebilirsiniz.

GEZİLECEK YERLER

Marienplatz

Kilise ve saray meydanı anlamına gelmektedir. Şehrin tarihi merkezi diyebiliriz. 1158 yılında suçluların cezalandırılıp idam edildiği bir meydan olarak kullanılmıştır. Bakire Meryem Ana Heykeli de bu cadde üzerinde yer almaktadır. Yeni ve eski belediye sarayları St. Peter Kilisesi de bu meydan üzerinde konumlanmıştır. Ayrıca Noel zamanı çok ünlü pazarlara da ev sahipliği yapıyor. Adını da İsveç işgali sonrası dikilen Mariensaule sütunundan almaktadır.

Peterskirche

Şehirde yer alan en eski Kilise olarak biliniyor. Hatta şehir kurulmadan önce bu kilisenin burada olduğu söylenir. 1327 yılında yaşanan bir yangın ile tekrar gotik tarzda inşa edilmek durumunda kalmıştır. İçerisinde kiliseye adını veren Aziz Peter’in Heykeli de bulunuyor. Kilisenin çan kulesi turistik açıdan bir seyir terası niteliğindedir. Bu terasa çıkabilmek için 306 basamağı çıkmayı da göze almanız gerekiyor.

Neues Rathaus

Yeni yönetim binası olarak kullanılıyor. 1867 yılında inşa edilmiştir. Alt katında bir Turist danışma merkezi bulunuyor. Peter Kilisesi gibi seyir keyfi sağlayacak 85 metre yüksekliğinde bir kulesi de bulunuyor. Glockenspiel adı verilen bir müzik aleti sabah, öğlen ve akşam olmak üzere belli saatlerde çalıyor. 43 çan ve 32 figüre sahip olan saat gösterisi de turistlerin oldukça dikkatini çekiyor.

Frauenkirche

Katolik mezhebinin ayinleri için kullanılan yaklaşık 20.000 kişiye ibadet imkanı sunan bir katedraldir. Merdivenleri oldukça ilgi görüyor bunun nedeni ise şeytanın buradan kiliseye baktığı ve bununla birlikte ayak izinin merdivenlerde kalmış olması. Bu düşünce de merdiven de yer alan siyah bir taş benzeri parçanın ayak izine benziyor oluşu.

Residenz

İlk başlarda kale olarak inşa edilmiş bu müze içerisinde Mısır’dan getirilen sanat eserlerinin olması ve değişik mimari yapısı ile ilgi görüyor.

Feldherrnhalle

Münih’e önemli katkılarda bulunmuş İki Askerin Heykeli burada yer alıyor. Bir loca olarak kullanılıyor. Mareşaller Salonu anlamını da taşımaktadır.

Theatinerkirche

İtalyan mimarlar tarafından yaklaşık 30 yılda inşa edilen bir Kilisedir. Dış kapısı çok sonralardan kiliseye eklenmiştir. Önemli özelliği ise Kral Ferdinand tarafından doğum hediyesi olarak eşine sunulmuş olması.

Siegestor

Şehrin gözdesi konumunda olan yerlerden bir tanesidir. Zafer takı olan bu mimari 3 sütundan meydana geliyor ve üzerinde 4 aslanın çektiği araba figürü yer alıyor. Ayrıca mimariyi yakından incelediğinizde üzerinde ikinci dünya savaşının izlerine rastlayabilirsiniz.

Bavyera Heykeli

Bir kadın bedeninin simgeleştirilmiş halidir. Bavaripark içerisinde yer alıyor.

Siyah Dikili Taş

1883 yılında Bavyera Ordusunun şanı ve şerefine adanılarak dikilmiştir.

Maximilianeum

Bir saray olarak inşa edilmiştir ve gösterişli bir mimariye sahiptir ve hala parlamento ya ev sahipliği yapmaktadır.

Nymphenburg Sarayı

Münih e ziyarete gelen İtalyan bir Kraliçeden esinlenerek o mimariye yatkın bir biçimde yapılmıştır. Zamanında yazlık saray olarak kullanılmıştır. İçerisinde birçok müze bulunuyor ve kocaman bahçesi ise neredeyse tam günlük bir gezinme keyfi sunuyor.

Schleissheim Sarayı

1770 yılında inşa edilmiştir. Mimarisinde Fransız etkileri görülür. 980 kişilik ağırlama kapasitesine sahip biergarten ile nam salmıştır.

Dachau

Bu bölge Münih tarihinin hatta dünya tarihinin dram olarak nitelendirdiği kamp alanlarının bulunduğu bölgedir. Nazi hareketinin başladığı şehir olarak bilinen Münih savaş izlerinin çoğunu burada taşımaktadır. İçerisinde bu dönemde kullanılan askeri silahlar uçaklar vb. Bulunmakla birlikte esirleri kaldığı yatakhaneler, yakıldığı cezalandırıldığı fırınlar vs de burada bulunuyor. Aslında Nazi hareketi sonlarında bu kamplarda çoğu infilak edilmiş sadece bir tanesi detaylı bir biçimde ayakta diğerlerinin ise kül olmuş yerleri boşlukları sıra sıra dizilmiş biçimde duruyor.

Englischergarten

Büyük bir alanı kaplayan ve açık hava keyfi sunan bir parktır. İçerisinde yer alan yapay havuzda sörf yapanlar da oldukça ilgi görüyor.

Asamkirche

1770 yılında inşa edilmiş bir Kilisedir. Hikayesi üzerine oldukça ilgi görmektedir. Asam kardeşler burayı kendileri için inşa etmişler ve bir süre hiçbir ziyaretçi kabul edilmemiş. Sonralardan halkın isteği üzerine herkese açılmıştır.

Allianz Arena

Bayer Münih takımının stadyumudur dünyanın en modern stadyumu olarak biliniyor. 75 bin kişiyi ağırlayabilecek stadyumda bir de kulüp müzesi bulunuyor. Bu müzede günümüzden bu güne futbolun gelişimini gösteren eserler, çeşitli teknolojik araçlar, kupalar bulunuyor.

Theresienwiese

Münih’in etkinlik meydanı diyebiliriz. Özellikle dünyada nam salmış bira festivaline ev sahipliği yapmakla dikkat çekiyor. Dev bit pazarı, otomobil festivali gibi değişik ve çeşitli festivallerde burada düzenleniyor. Bunlar arasında dikkat çeken önemli bir diğer festival ise kış aylarında düzenlenen Tollwood Kış Festivali’dir.

Haus der Kunst

Çağdaş ve modern bir müzedir. Adof Hitler tarafından yapılmıştır. Ve onun deyimi ile “Alman Sanat Evi “ olarak adlandırılmıştır. Zamanında Nazi rejiminin propagandasını yapmak amaçlı kurulmuştur. Buna binayen İkinci Dünya savaşının adımlarını giriş kısmında görebilirsiniz. Müzenin kendine özel bir koleksiyonu yoktur. Şöyle ki her yıl farklı sanat eserleri ve farklı konseptler ile düzenleniyor. Bu da turistlerin ilgisini çekerek her sene tekrar ziyaret etmelerine zemin hazırlıyor.

Alte Pinakothek

Dünyanın en eski ve en önemli galerilerinden biri olarak gösteriliyor. Ortaçağdan ve birçok ünlü sanatçının eserlerini burada görebilirsiniz. Yaklaşık 800 eseri bünyesinde barındırıyor. Müzenin çıkış noktası ise hazinelerin halka açık hale gelmesi ile oluşmuştur.

Hoftagarten

Rönesans tarzında planlanarak yapılmış bir kraliyet bahçesidir. İngiliz bahçelerine göre daha minimal bir yapıya sahiptir. Bahçenin tam merkez noktasında Diana Tapınağı olarak bilinen yuvarlak bir yapı vardır.  Roma tanrıçası Diana’ya adanmış olan bu yapı sekiz kenarlı bir köşk ve etrafını saran çiçekler ile dizayn edilmiştir.

Westpark

Bir tesis niteliğine sahip olan park ünlü restoranlar, barbekü noktaları, spor sahaları gibi birçok yerleşkeye ev sahipliği yapıyor. Özellikle bisikletçiler, bebek arabası olanlar vb. İçin ayrı ayrı patikaların bulunması insanlara daha rahat bir gezi ve konaklama olanağı sağlıyor.