Romantizm, duyguların ve içgüdülerin yüceltildiği bir akımdır. Elbette ki romantizmi yakalamak için bazı şeylere ihtiyaç duyarız. Bir müzik, bir tablo, bir sohbet, bazense başlı başına bir şehir! Evet, bildiğiniz bütün şehirleri unutun ve kendinizi dünyanın en romantik şehirlerden birine hazırlayın. Rotamız Roma!
Âşıklar çeşmesine çıkan Arnavut kaldırımlar size el sallarken, modern orkestra binası ve çeşitli filarmoni performansları tüm duygularınızı zirvede yaşatacak!
Roma, her köşesinden önemli bir eserin ve anıtın fırladığı, yürürken sizi adeta bir açık hava müzesinin içerisinde gibi hissettirecek eşsiz bir şehir. Bu şehrin her köşesinde ayrı bir eser sizi selamlarken geçmişle bugünü birbirine uyum içinde harmanlayan yaşantısı da bugüne kadar ki en keyifli tatillerinizden birini geçirmenize yardımcı olacak. Arnavut kaldırımlı yolları, asırlık sarayları ve büyüleyici mimarisiyle Roma adeta bir görsel şölen! Çeşitli zevklere hitap eden etkinlikleriyle de kalabalık grupların birleşebileceği ortak noktalardan biri. Roma’da yapılacak o kadar şey var ki… Şehrin dört bir yanını mutlaka görülmesi gereken sanat eserleri ile dolu müzeler sararken, opera binalarında yükselen sesler de müzik severleri cezbediyor.
Roma gezilecek yerlerinin ve tarih kokan sokaklarının yanı sıra oldukça geniş de bir yemek kültürüne sahip. Daha önce hiç tatmadığınız lezzetler, Arnavut kaldırımlarda sıralanmış sevimli işletmelerde sizleri bekliyor.
Roma Gezilecek Yerler
Roma’da bir güne başlamadan önce uzun ve yorucu bir günün sizi beklediğini bilmelisiniz. Roma’da gezilecek ve görülecek o kadar çok yer var ki dünyanın en çok ziyaret edilen 3. Şehri olduğuna hiç şaşmamalı. Size tavsiyemiz bu romantik şehre bir günden fazlasını ayırmanız ve tadını çıkara çıkara dolaşmanız. Roma’da gezilecek ve keşfedilecek çok yer olsa da en popülerleri şu şekilde sıralayabiliriz:
Kolezyum: Roma’nın en sembolik anıtı olan Kolezyum, aynı zamanda dünyanın en büyük amfi tiyatrosu olması ile bilinir. Tarihe gladyatör dövüşleri, hayvan dövüşleri gibi ölümcül oyunların sergilendiği arena olarak kazınan Kolezyum Roma’nın görülmeden dönülmeyecek alanlarından biridir.
Yaklaşık 50.000 kişilik kapasitesiyle bir zamanların en hareketli olan Kolezyum’u günümüzde de ziyaretçileri yalnız bırakmıyor. Bu görkemli arenaya giriş yapmak için bilet almanız gerektiğini de bilmelisiniz. Kolezyum için aldığınız bilet ile aynı zamanda Palatine Tepesi ve Roma Forumu’na da giriş yapabilirsiniz.
Capitol Meydanı: Aynı anda çok sayıda esere ev sahipliği yapan Capitol Meydanı Michelengelo’nun tasarlanmıştır. Capitol meydanı bir zamanlar Roma’nın hem siyasi hem de dini kalbiydi. Capitol meydanına gittiğinizde sizi Senato Sarayı, Konservatörler Sarayı ve Palazzo Nuovo karşılayacak. Aynı zamanda Capitoline Kurt Heykeli de görülmeden dönülmemesi gereken bir sanat eseri. Romulus ve Remus’u emziren efsanevi dişi kurdun olduğu bu heykel oldukça popüler ve görenleri etkileyen bir eser.
Trevi Çeşmesi: Roma’da romantikliğin kalbi de diyebiliriz. Trevi Çeşmesi’ni bu kadar meşhur yapan şey ise şüphesiz ki etrafından dönen efsaneler. Her sene yüzlerce kişi bu efsanelerin görkeminin altında sevdiği kişiye burada evlilik teklifi ederek efsaneleri yaşatmaya devam ediyor.
Vatikan: Dünyanın en küçük ülkesi olarak bilinen Vatikan, Roma sınırları içerisinde yer alıyor ve orada yalnızca belirli kişilerin yaşamasına izin veriliyor. Giriş ve çıkışlarında üst düzey güvenlik önlemleri olan Vatikan’a özellikle Papa’nın konuşma yapacağı bir günde giriş yapmak bir hayli zor. Vatikan küçük bir bölge olsa da gezmek için çok zamana ihtiyacınız olacak çünkü bu küçük bölge adeta bir tarih kitabı. Her yerinden tarih fışkıran yapı ve müzeleri ile Vatikan sizi kendine hayran bırakacak!
Gezdik, Dolaştık ve Artık Acıktık!
Roma, eşsiz lezzetlere ev sahipliği yapan bir şehir. Sanat eserleri ruhunuzu, mükemmel mimarisi gözünüzü doyururken, Roma mutfağı da karnınızı doyuracak. Roma seyahatinizde tavsiyemiz yöresel tatları deneyimlemenizden yana. Peki, Roma’da ne yenir?
- Enginar: Roma’nın meşhur tarifleriyle servis edilen enginar adeta bölgenin lezzet elçisi konumundadır.
- Allesso di Bollito: Sığır eti kullanılarak yapılan yemek, oldukça lezzetli
- Cacio e Pepe: Roma’nın en ikonik makarna tariflerinden biridir.
- Dondurma: Roma’ya gidip de dondurma yemeden dönmek olmaz! Şehrin meşhur dondurmalarının satıldığı yüzlerce yer bulabilirsiniz!
- Fried Zucchini Flowers: Bugüne kadar hiç kabak çiçeği ile yapılmış bir yemek yemediyseniz çok şey kaçırmışsınız demektir. İlk deneyiminizi yapmanız içinse Fried Zucchini Flowers muhteşem bir seçenek!
- Bruschetta: Çok acıkmadım bana bir aperatif lazım derseniz, bu minik ve lezzetli atıştırmalıklar tam size göre!
Roma, farklı lezzetler açısından oldukça zengin bir şehir. Sizler de Roma’ya gittiğinizde birbirinden güzel ve yöresel lezzetlerin tadına bakarak kendinizi ödüllendirebilirsiniz.
